28 Şubat 2012 Salı

Otuz yaş

30 yaşıma geldiğimde her şeyin bitmiş olacağını düşünürdüm, hiç bir şey yapmak istemeceğim gibi ; "30 yaşımda şunu ne yapayım , ya da bunu?" gibi cümleler kurduğumu düşününce bu gün mezara girmem gerekirdi, diye düşünüyorum... Bu samimi bir itiraf tam 42 yaşındayım; "hiç göstermiyor olsamda, hatta üniversiteye gittiğimde hocaların beni ciddiye almadıkları gibi öğrenci sanmaları" bu gerçeği değiştirmiyor...Hayata yeni başladığım düşüncesi , bazende hiç yaşamamışım gibi bir duygu oluşuyor içimde... Bir kadın gençlik dönemde kendini çocuklarına adapte ettiğinden ,sanırım hayatın tadını 40'ndan sonra çıkarmaya başlıyor...Zamanı ve zamanı getirdiği yaşanmışlıkları ve yaşanması gerekenleri bir bir hesaplayıp, yavaş yavaş içine sindire
sindire tadına varıyor ve biliyor, bu gün bir daha geri gelmeyecek...Ölüme yaklaştıkça zaman daha bir değere biniyor ve yakaladığı hiç bir ânı kaçırmadan özüne hapsederek sıkı sıkıya kavrıyor mutlu olduğu her şeyi...Ve onu mutlu eden her şeye asılıyor hayat gibi, su gibi ve ekmek gibi... Sanırım 80 yaşında buruş buruş bir nine olduğumda, bende tv ye çıkan yaşlı ninener gibi;" aşk evliliği yapmak istiyorum" diyeceğimden korkuyorum..demek insanın sadece bedeni yaşlanıyor ve ruhu her daim genç kalıyor... m-jgan

1 yorum: