22 Eylül 2011 Perşembe

Mutluluk


Mutluluk nedir? diye soracak olsam, herkes kendi eksik taraflarını söyleyecektir.Engelli biri, "koşmak" diyebilir.Maddi sıkıntı çeken biri "para", sevgi görmemiş biri ise"aşk" diyecektir muhtemelen.Her insanın bir açlığı ve eksik tarafı var.

Bana soracak olsanız, gençlik yıllarım diyebilirim, kaybettiğim ve sahip olamadığım her şey.Okul benim için bir tutkuydu ve bırakmak zorunda kaldım.Dur! hemen şimdi "okumak isteyen her daim okur" gibi bir cümle duyuyorum.Hayır bu herkes için geçerli değil en azından benim için.Yıllarca içimde büyüttüğüm bu tutku beni mutsuz bir insan yapmaya yetti.Hayatı başkalarının istediği gibi yaşamak durumunda kaldım, ideallerim ve hayallerim uçup gitti.Babamı kaybederek yitirdiğim bir hayatı, okul hayatıma son vererek birkez daha yitirmiş oldum ve içimdeki boşluğu doldurmaya yetmedi hiç bir şey.Ben istenileni yaptım tıpkı bir eşya gibi, bir eve ait makina gibi
Farklı kültürler, farklı yaşamlar ve kendi içimdeki yalnızlık, öksüz bir çocuktu ve avutulmaya teselli edilmeye muhtaçtı.

Belki herkes benim gibi itiraf edemez ama ben mutlu insanda fazla göremiyorum.Bir makina gibi kurulmuş, üzerimize giydirilmiş bir yaşamı sırtımızda taşırken, sadece yaşlandığımızda anlıyoruz her şeyin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu.Ölüm ve yok olup gitmek varken, kaba bir tabirle eşşekler gibi sırtımızda çekiyoruz günleri, haftaları hatta yılları.


Bir ingiliz kadını ya da rus kadını, kadın olmayı annesinden öğrenirken, bize öğretilen sadece kahır çekmek ve sabır oluyor.Mutsuzsan bize söylenen"Napacan, çekecen bak falancaya"gibi sözler olacaktır.Bazen bir yumruk atasım gelir sözüm meclisten dışarı.Erkeğin şımartıldığı bir toplumda aslında okumuş olmakta yetmiyor, en modern düşünen bir kadın bile önce erkeği kayırıyor.Bu durum her toplumda geçerli olsada bizim ülkemizde daha bir bariz ve kanunlaşmış durumda.

Bir kadın en azından, erkek çocuğunu yetiştirirken, padişah çocuğu gibi şımartarak topluma teslim etmemeli. Annesine ve kadınlara saygıyı, dürüst olmayı, ve bir kadını mutlu etmeyi öğretmeli.

Topluma teslim edilen her çocuk, güzel bir geleceğin tohumlarıdır.Herkes mutlu olmayı hak ediyor bence ve iyi bir hayatı.Kahır çekmeyi değil, kendini kayıran sağlıklı bir birey olmayı öğretilmeli bence, kimse kimseyi de çekmek durumunda değil ama herkes herkese saygı duymak zorunda.İnsan hayatı değersiz ve zavallı olmamalı, hayat bu kadar güzel ve sonsuz değilken.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder