17 Temmuz 2011 Pazar

yemek kursundan bir anı

Oldum olası çeşitli kurslara giderek vakit geçirmeye çalışmışımdır...Resim kursu ,türk halk müziği korosu,yemek kursu...Çok ilgi alanım değildi hiç biri ,benim amacım toplum içine girmek sosyal olmak,öyle evde vakit geçirmeye çalışan sıradan bir kadın olamadım... Zira olmak isterdim ...
En ilginç olanı kuşkusuz yemek kursuydu muhtemelen yemek yapmayı sevmeyen biri için..Hocamız sert hatta bütün gün bizim canımıza okuyan evlenmek için yaratılmamış ilginç bir bayandı...kuşkusuz mutfak konusunda bize çok şey kazandırdı...Benim hızlı eli çabuk olmamdan çok memnun olduğundan başkan bile seçmişti ...
Bir gün ,iki renkli çorba yapmayı öğretti bize ve ben akşam tüm hünerimi eşime göstermeyi planladım...Malzemeleri aldım iki tencere çıkardım ve her ikisinede ayrı renklerde çorba yapıp rondodan geçirdim...Akşamın yaklaştığı vakitlerde ise diğer yemekleri pişirdim..Her zaman olduğu gibi eşim eve geldiğinde hazırdı yemekler hemen salona aldım sofrayı görmemesi için...Tabakları hazırladım ve tencerelerin başına geçtim..İki kepçe kullanmam gerekiyordu...Her kepçeye ayrı renkteki çorbayı koyup tabağa aynı anda boşalttım başarmıştım yarısı turuncu yarısı yeşildi çorbanın,en son üzerini süsleyip çağırdım eşimi...
Şöyle bir kuruldu sofraya ekmeğini böldü kaşığı eline alıp çorbayı dönyanın dönüşünü anlamaya çalışır gibi karıştırmasın mı *****Öyle bir bağırdım ki korktu kaşık elinde bana bakıyordu şaşkın şaşkın;
-ne yaptın niye karıştırdın çorbayı...dedim...bana verdiği cevap;
-ne yapayım karışmamış...Demesin mi..
- ben iki saat uğraştım onu yapmak için dedim... hala bana bakıyordu... O gündür bu gündür iki renkli çorba yapmadım ...aklıma geldikçe gülüyorum boşa harcadığım zamana...

2 yorum:

  1. hakkatten adam haklı..niye öyle kızıldenizle akdenizin birbirine kaışmayan suyu gibi çorba olsun ki?Mideye inince karışacak...

    YanıtlaSil
  2. gülmekten söyleyecek söz bulamıyorum... devrileceğim şimdi burada...

    YanıtlaSil